Batman Çağdaş Gazetesi

15 Haziran 2011 Çarşamba

SASON


İlçenin tarihi M.Ö. 1400 lerde Urartulara kadar uzanmaktadır. Babil, Asur, Türk boylarından İskitler (Sakalar-M.Ö. 635-584) ve İskitlerden ayrılan çeşitli kavimlerin bölgede hakimiyet kurduğu bilinmektedir.

İslamiyet'in yayıldığı dönemlerde Hz. Ömer zamanında (M.S. 639) Arap hakimiyetine giren bölgeye o dönemlerde göçebe hayatı yaşayan Arapların da Basra'dan gelerek yerleştiği anlaşılmaktadır.

Osmanlıda 1864 yılında eyaletler yerine vilayetler kurulunca Sason'un Siirt Sancağı ile birlikte Diyarbakır Vilayetine bağlandığı 1871 Diyarbakır Salnamesinde görülmektedir.
Cumhuriyetten sonra Siirt'e bağlanan Sason, 16 Mayıs 1990 da Batman'ın il olmasıyla buraya bağlanmıştır.

Sason halkı İskit boyundan gelenlerle Basra'dan gelen kabilelerin kaynaşmasından teşekkül etmiştir. Daha sonra Türk-İslam kültürü ile yoğrulmuştur. Bölge sürekli savaş alanı durumunda olduğu için halk dağlık alanlara yerleşmeyi tercih etmiştir. Sason bu özelliğinden dolayı doğal bir sığınak görünümündedir.

Bugünkü ilçe merkezinin sonradan seçildiği, eski ilçe merkezinin şimdiki Kaleyolu Köyü olduğu ve adının da Kabu'l-Cevz (cevizi bol anlamında) çeşitli kayıtlarda görülmektedir.
-------------------------------------------------

Çağımızdan 2700 yıl önceleri,Batı Türkistan’dan çıkıp,Kafkasları aşarak Azerbeycan ve Anadolu’ya yapılan ve bir ucu Çin’e bir ucu da Batıda Kalkat Dağlarına dayanan sahaya(alana) İskitler hakim olmuşlardır. Sakalara vergi veren metyalı İran Şahı Kayaksar M.Ö.(633-584) Urmiye gölü kıyısında Sakalar Padişahı Afrasyap(Alper Tonga )ile boy beylerinin 625 yılı yazında bir ulu ziyafet vererek hile ile hepsini sarhoş ederek Geceleyin pusudaki askerleri ile Alper tonga ve Saka ulularını toptan kılıçtan geçirdi.Bunun sonucu olarak bahtsız kalan sakalar hazırlıklı İranlıların karşısında dayanamayıp,Aras ırmağı ile Çoruh boyunda tutuldular. Kuzeye çekilmeyen Sakalar da Van gölü güneyi ile küçük zapt suyu arasında ve Dicle kolundaki dağlık bölgede

Kalarak İranlılara düşman ve ayrı bir beylik halinde yaşadılar.

Saka Türklerinin (İskitlerinin) Karaduk boyundan olan Kürtler Van gölü güneyine ve Dicle solundaki dağlık bölgede Sancak oymaklar halinde yerleşenlerdir. Kür-Aras boylarındaki sakalar M.Ö.(519-330)arasında bir setraplik halinde İran’ı tabii olarak yaşadılar. Kür-Aras Sakaların torunları Albaylarının Bala-Sakan adı ile güçlü bir boyları vardı.Bunlar Bala-Saka Kürtleri idi. 413 yılında Hiristiyan olan Bala-Sakalılar 645 yılındaki ilk İslam fethinde araplara isyan etmişlerdi. Daha sonraki ermeniler bu boydan gelmedir.

Dicle Türklerinin ise Heradot Kesenefon Bitlis,Sancak bey Şerefhan ve Evliye Çelebi Kaynaklarından süzülen Tarih ve Soy bilgileri ışığında değerlendirildiğinde,Dil ,Boy ve oymak adları ile folklorları din ve inançları ile öteki dört bölgedeki Türklerden ve oğuzların üç ok kulundan geldiği bir gerçek olarak görülmekte dir. Heredot Dicle Kürtlerinin M.Ö.500 yıl yılındaki hakim boylarına göre Boht ’lar adı ile anar.Kesenefon ise M.Ö.4001’den Zapt ve Bohtan çayı arasındaki dağlık bölgelerden geçerken buradaki boyları Kurduk(Kürtler) Adı ile anarak kurdukları Şeyhin şahı ‘na tabi olmadan müstakilce yaşadıklarını belirtir.

Hiristiyanların yayılmaya başladığı M.S.305 ‘te Dicle solu ili Van Gölü arasında akalan bölgede Kurduk Elbeyliği;Kortu,Kortik,Adrovar,Motogan,gibi Belçaklara ayrılmıştır.

Oğuzhanlılar,(Bohtlar,Karduklar)İslam dinini benimsemediklerini duyurmak üzere Hz.Muhammed’e Bohduzları ileri gelenlerinden Amamon(Aman)adlı şahsı elçi olarak gönderdiler.Ermenilerin bölgeye sokulmamaları Romadan sonra hiristiyan olan partalar krallığı dönemine rastlar.Araplar ise,özellikle Hz.Ömer döneminde Basra’dan göçen kafile ve aşiretler halinde bu bölgeye gelmeye başlamışlardı. Ermeniler yerleşim bir hayat tarzı sürdürürken Arap aşiretleri göçer ve yarı göçer bir yaşam sürdürüyorlardı.

Sason çevresi halkının kökeni,çoğunlukla Basra dan göçen ve sonradan Türk-İslam Kültürü içinde yoğurulan ve Karduklarla(Bohtlarla)hısım akrabalık olan Arap Kabilelerine dayanmaktadır.

Sason İlçesinin eski adı “KABİLCEVİZ”dir. Kelime anlamı cevizi bol anlamına gelmektedir. Sason adı Türkiye Cumhuriyeti tarafından verilmiştir. Sason üzerinde ZOK’ta bulunan dili arapça olan Garzan aşireti Kurtalan dan Muş’a kadar uzanan bölgede hakim olmuşlardır. Dili Kürtçe olan Hiyan aşireti ise Silvan,Yücebağ ve Muş ili yörelerinde etkin olmuşlardır.

1864 yılında Osmanlı yönetiminde eyaletlerin yerine vilayetler kurulurken, Sason Siirt Sancağı ile birlikte Diyarbakır Vilayetine bağlanmıştır. Nitekim 1871 tarihli Diyarbakır Salnamesinde Sason İlçesinin

Siirt Sancağına bağlı olduğu belirtilmektedir.1844’lerden sonra Siirt sancağının sırası ile Bitlis Vilayetine Cumhuriyete kadar da Muş İline bağlı olduğunu görüyoruz. Cumhuriyetten sonra Sason İlçesi kesin olarak Siirt

Vilayetine bağlı bir kaza durumuna getirilmiştir.1938 Kozluk İlçesi Sason’ nun bir bucağı iken bu tarihte ayrılarak İlçe statüsünü kazanmıştır. Sason İlçesi 16 Mayıs 1990 tarih ve 20522 Sayılı Resmi(Mükkerrer )gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 3647 Sayılı Kanunun 2. Maddesine göre Batman İlçesi Vilayet olması nedeniyle,Sason İlçesi bu tarihte Siirt Vilayetinden ayrılarak Yeni İl olan Batman İline bağlanmıştır.

1930 ‘lere kadar Yörede etkin olan konuşma dili arapça ve kürtçe iken bu tarihten itibaren Türk dili yerleşmeye ve gelişmeye başlamıştır.1. Dünya Savaşı yıllarında Rusların Ermenileri kışkırtmaları ve Ermenilere bu yörede bir Ermenistan Devleti vaad etmeleri ile başlayan gelişmeler,Ermenilerin Sason ve Kozluk’ta yaşayan

muslüman halka sürekli saldırmaları ve onlara zulüm yapmaları iş doruğa ulaştı. Osmanlı Hükümetinin tüm hoşgörü ve uyarılarına rağmen,Ermenilerin muslüman halk üzerindeki katliamları durmak nedir bilmedi. Bu olaylar böyle devam ederken Ruslar da Doğu Anadolu güneyine illerleyerek Muş’a kadar gelmişlerdi muş -Sason sınırını çizen Gazi Perperini (Perperin dağı )dağında Ruslarla muslüman arasında şiddetli çatışmalar meydana gelmiş. Henüz düzenli bir ordunun bulunmadığı bu dönemde Siirt Tillo (Aydınlar) Bucağında oturan

Şeyh Said ve kabilesinin bu çarpışmalarda önemli yararları olmuştur.(Şeyh Said’in Cumhuriyet döneminde ayaklanan Şeyh said ile bir ilgisi yoktur.)Rus işgalı sırasında Tillodan Sason’a gelen ve Sason’ nun ileri gelenleri olan Abuzer BADIKOĞLU,Tefer BADIKOĞLU ile Sason Tekevler köyünden Abdulaziz ve Sason’nun aşiret reisleri ve güçlerini yanına alan Şeyh Said Rus işgaline karşı Gazi Perperini tepelerinde amansız bir çatışmaya Girmişler ve Rusların geri çekilmesinde büyük bir rol oynamışlardır.1915’te Osmanlı Hükümeti tarafından çıkarılan bir fermanla zulümcü ermeni unsurların Suriye ‘ye ve Rusya’ya göç etmelerini sağlamışlar.

1 yorum: